Polikistik over sendromu (PCOS) bir interseks varyasyonu mu?
Eh, bu değişir. Neyin interseks sayılıp sayılmayacağına kim karar verir?
Geleneksel tanımlara göre, interseks bireyler doğuştan benzersiz cinsiyet özellikleri kombinasyonlarına sahiptir ve genellikle bedenlerinden dolayı ayrımcılıkla karşılaşırlar. Cinsiyet özellikleri, genital organları, iç anatomiyi, kromozomları ve/veya hormonları kapsayabilir.
Peki, PCOS’un neden olduğu hormon belirtileri onu interseks bir durum yapar mı?
Bazı doktorlar, PCOS’u diğer interseks durumlarla bağlantısı olmayan ayrı bir bozukluk olarak görebilir. (Ve bu kişiler, “bozukluk” veya “durum” gibi ifadeleri kullanmaya eğilimlidir.*)
Aktivistler ve tıbbın dışındaki daha çeşitli topluluklarda deneyime sahip olan diğer kişiler ise, PCOS ile interseks arasında daha fazla bağlantı görebilir.
Sonuçta, “interseks” bilimsel bir terim değildir. Direniş hareketlerine ve öz-kimlik beyanlarına köklü şekilde bağlı, şemsiye bir terimdir. Interseks şu anlamlara gelebilir:
- Tıbbın hâlâ “cinsiyet gelişim bozuklukları” dediği 40’tan fazla tanı için genel bir kategori,
- Gelişimdeki ara noktalara düşen özellikleri tanımlayan bir sıfat, örn. “interseks genitalya” veya “interseks kromozomlar”,
- Genitalya ya da hormonlar nedeniyle sağlık sisteminde ayrımcılık ve kısırlıkla mücadele gibi ortak sosyal deneyimleri olan kişileri tanımlayan bir topluluk etiketi,
- LGBTQ+ ve diğer direniş hareketleriyle ilişkili bir kimlik terimi.
Bu kadar çok anlama gelmesiyle, kafaların karışması şaşırtıcı değil. 10 kişiye “PCOS interseks midir?” diye sorun, 10 farklı cevap alabilirsiniz.
Terim olarak “interseks” ile bağ kurup kurmadığınız fark etmeksizin, bazı PCOS’lu kişilerin neden bu bağı kurduğuna dair 5 neden şunlardır:
1. Farklı hissetmek can yakar… İster PCOS’tan ister başka bir interseks varyasyondan olsun.
Genellikle kadınlarda daha fazla östrojen, erkeklerde daha fazla testosteron olur – gerçi her bireyin vücudu her iki hormonu da farklı oranlarda üretir. Hiperandrojenizm, vücudun beklenenden daha fazla testosteron üretmesi anlamına gelir.

Clementine Delait’in 1918 tarihli bir portresi: Etek, ceket ve şapka giymiş, bir eliyle gül tutan, diğer eliyle bir bahçe bankına yaslanmış, etkileyici sakallı beyaz bir kadın. PCOS’u mu vardı, yoksa başka bir interseks varyasyonu mu?
(Kaynak: Wikimedia Commons)
Bazı PCOS’lu bireylerde ve hiperandrojenizmi olanlarda yüz kılları çıkar. Artan testosteron – ve bunun dış görünüşte yarattığı değişiklikler – gerçek bir damgalanma ve utanca yol açabilir. Birçok yerde yüz kılları, kadınlıkla bağdaşmaz olarak görülür. (“Sakallı kadınlar” tarihine bakınız; çoğunun PCOS’u veya başka bir interseks varyasyonu olduğu düşünülmektedir.)
PCOS veya başka bir interseks nedenli hiperandrojenizmi olan kişiler sıklıkla “bozuk kadınlar” ya da “yeterince kadın değil” gibi hissettirilir; aileleri ya da doktorları bedenlerini değiştirmeleri yönünde baskı yapabilir.
Irkçılık bu sorunu daha da ağırlaştırır. Kadın sporlarında yüksek testosteronu hedef alan kurallar, çoğunlukla siyah kadın sporcuları istenmeyen ameliyatlara ya da hormon değişikliklerine zorlamıştır. Bu politikalara yönelik eleştiriler, uluslararası spor standartlarının genellikle dar hormon aralıklarına sahip minyon beyaz kadınların bedenlerine dayandırılmasına odaklanır. Ancak kadınlığı sadece testosteron gibi tek bir özellikle tanımlamak mümkün değildir; doğada bu kadar fazla çeşitlilik varken…
Damgalanma deneyimleri, farklı tıbbi geçmişlerden gelen insanları interseks şemsiyesi altında birleştirir. Farklılıkların nedeni ne olursa olsun, cinsiyet ve görünüm normlarını ihlal ettikleri için benzer sosyal sonuçlarla karşılaşırlar.
2. Interseks bir sıfattır. Bazı PCOS’lular bu sıfatı kendilerine uygun bulur.
Sadece kadınlardan bahsediyorsak bile; uzun kadınlar, iri kadınlar, zayıf kadınlar, feminen kadınlar, maskülen kadınlar vardır. Bazıları için interseks, sadece başka bir sıfattır: interseks kadınlar.
“Interseks” sözcüğünü sıfat olarak kullanmak, güç kazandırabilir. Bu bir dil değişimidir ve şunu ifade eder: “Aslında, yüz kıllarım/testosteron seviyem/cinsiyet farklılıklarım beni değersiz yapmaz. Onlarla barışığım.”
Bazı kişiler bu kelimeyi geri kazanma (reclaim) aracı olarak görür.
“Hem interseks kimlikleri hem de PCOS etiketleri, deneyimlerin geniş yelpazesinde yer aldığı spektrumlar.”
— Gillian Giles, PCOS ve interseks üzerine bir makalenin yazarı
Ben PCOS’lu değilim. Ama ergenlikte interseks kimliğimle yüzleştiğimde, ait olmadığımı düşündüm. Evet, diğer interseks gençlerle benzer deneyimler yaşamıştım. Ama istenmeyen bebeklik ameliyatlarını yaşamamıştım. Benim için interseks olmak demek, zorla yapılan genital ameliyatlar demekti.
Yüzlerce interseks kişiyle yıllarca konuştuğumda şunu öğrendim: Hiçbir hikâye diğerinin aynısı değil. Evet, bazı interseks bireyler küçük yaşta ameliyat oldu. Ama çoğumuz olmadık. Ortak noktamız, doktorlarımızdan ve toplumumuzdan gelen utanç, damgalanma ve cehaletle baş etmekti.
Interseks bireyler ve aktivistlerle bir toplulukta yer buldum çünkü ortak yaşanmışlıklarımız beni heyecanlandırdı. Değişim yaratmak istedim. Hangi farklılık ya da travmanın “yeterli” olduğuna dair tartışmaktan çok, doktorların bizi dinlemesini sağlamak daha önemli geldi.
4. PCOS ve bazı interseks durumları neredeyse aynı görünebilir.
PCOS’un tüm belirtileri ikincil cinsiyet özelliklerini etkilemez. Ama etkilediğinde, görünümdeki bu farklılıklar diğer interseks tanılarla neredeyse birebir aynıdır.
Biyoloji doktora adayı Sam Sharpe, bir podcast’te şöyle demişti: Yetişkinlerdeki yüksek testosteronun nedenini belirlemek için çok özel bir kan testi gerekir. Bu yüksek testosteron, PCOS’tan da kaynaklanabilir, tıbbın uzun süredir interseks varyasyonu olarak gördüğü “non-klasik Konjenital Adrenal Hiperplazi (NCAH)”dan da. Üstelik birçok kişide her ikisi birden bulunabilir.
Test yapılsa bile, birçok kişi hormonal farklılıklarının nedenine dair resmi bir teşhis alamaz. Interseks topluluklarında bu belirsizlikle başa çıkmak yaygın bir temadır. Spesifik bir bilimsel/genetik cevap önemli mi? Bazıları için, özellikle çocuk sahibi olmak istiyorlarsa, evet. Diğerleri için farklı öncelikler olabilir.
Tıbbın rolü, insanları bedenlerinde daha iyi hissettirmektir. PCOS ve interseks durumlar, istenmeyen belirtiler ve ağrılarla birlikte gelebilir. Önemli olan, kişinin kendisine neyin sorun olduğunu söyleyebilmesidir.
Interseks, bir toplumsal değişim hareketi olarak, sağlıkta seçim hakkını merkeze alır. Yani her birey, kendisi için neyin önemli olduğuna karar vermelidir. Eğer biri farklılıklarıyla barışıksa, tıbbın onları “düzeltmesine” gerek yoktur. Ama biri örneğin yüz kıllarından rahatsızsa, bu tıbbi bir müdahale alanı olabilir. Hormon tedavisi ile değişim mümkündür.
5. PCOS’u interseks şemsiyesi altına almak, bu şemsiyeyi çok büyütür.
Interseks, dar bir şekilde sadece belirli tıbbi tanılarla tanımlanırsa, nüfusun %1-2’sini kapsar. Bunun içinde, her 1.000–2.000 kişiden birinde görülen non-klasik CAH da vardır. Interseks’in PCOS’u da kapsadığı düşünülürse – ki PCOS, yumurtalıklara sahip yetişkinlerin %6-10’unda görülür – bu oran çok daha yüksek olur.
Büyüyen bir interseks şemsiyesinin avantajları da olabilir, dezavantajları da; kişiye göre değişir.
Tarihsel olarak interseks bireyler doktorlar tarafından yalnızlaştırıldı. Birçoğuna başka kimseyle karşılaşmayacakları söylendi ve utanç, kısırlık gibi sorunlarla baş başa bırakıldılar. Bu yüzden interseks toplulukları, ancak 1990’larda internet sayesinde örgütlenmeye başladı.
Interseks’i toplumsal değişim hareketi olarak gören aktivistler, yeni insanları memnuniyetle karşılar. Hareketler böyle işler. Ne kadar çok insan tıbbi utanç ve damgalanmaya karşı ses çıkarırsa, o kadar iyi! PCOS’lu kardeşlerimiz de benzer sorunlar yaşıyor ve sağlıkta bireysel tercihin önemini vurgulamada katkı sağlayabilir.
PCOS interseks midir?
PCOS’un interseks şemsiyesi altına alınmasına yönelik itirazlar çeşitli yerlerden gelir. Elbette hiçbir grup %100 homojen değildir. TikTok’tan Mari, bazı PCOS topluluklarının interseks dahil edilmesine interseks savunucularından daha fazla karşı çıktığını belirtiyor.
Hâlâ “interseks” kelimesinin kadınlığa karşıt olduğu yönünde yanlış anlamalar var. Oysa gerçekte bu ikisi birlikte var olabilir. Hem PCOS’lu kadınlar hem de diğer interseks varyasyonlarına sahip kadınlar, güzellik standartları, beklentiler ve “kadın gibi görünmemek” nedeniyle ayrımcılıkla mücadele eder.
Benim hep döndüğüm soru şu: Bir grubun üyesi daha az olursa, bundan kim fayda sağlar? Daha küçük ve izole bir nüfus, doktorların topluluklar üzerindeki gücünü artırır.
Etiketler ve kimlikler kişisel şeylerdir—bu etiketleri benimsemek çok fazla düşünce ve duygu barındırır. 15 yılı aşkındır interseks topluluklarının bir parçasıyım. Bu süreçte hem “interseks” kelimesini kullanan, hem de kullanmayan birçok PCOS’lu insanla tanıştım.
Kimse istemediği bir kelimeyi kullanmak zorunda değil. Ama interseks kelimesiyle bağ kuran PCOS’lulara diyorum ki: “Hoş geldiniz!”
Tercih ettiğiniz dil ne olursa olsun, PCOS ve interseks toplulukları, ortak ihtiyaçlarımızı konuşarak çok daha iyi karşılayabilir.
Yazının orijinali için: hanslindahl.com/blog/is-pcos-an-intersex-condition