📍 Cenevre, 17 Nisan 2025 — Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi (BMİHK), 4 Nisan 2024’te aldığı 55/14 sayılı kararla, dünya genelindeki interseks bireylerin hakları için tarihi bir adım attı. “İnterseks bireyler” terimi ilk kez bir BM belgesinde açıkça tanımlanırken, bu kişilere uygulanan tıbben gereksiz ve rızaya dayanmayan müdahaleler zararlı uygulamalar olarak nitelendirildi.
Bir yıl sonra, aralarında ILGA World, Intersex Asia ve OutRight International gibi önde gelen kuruluşların yer aldığı yedi sivil toplum örgütü, bu kararın ardındaki on yıllık küresel savunuculuk sürecini ve bundan sonra yapılması gerekenleri ortaya koyan kapsamlı bir rapor yayımladı.
Uzun Mücadele Süreci
İnterseks bireylerin insan hakları mücadelesi yeni değil. 2015 yılında BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından düzenlenen uzman toplantısıyla başlayan süreçte, bu bireylerin maruz kaldığı insan hakları ihlalleri — özellikle çocuk yaşta yapılan geri döndürülemez cerrahi müdahaleler — uluslararası kamuoyuna taşındı.
2020’den itibaren, farklı bölgelerden gelen devletler ortak açıklamalar yaparak BM Konseyi’ni bu konuda adım atmaya çağırdı. 2021’de 53 ülkenin desteklediği ikinci bir ortak açıklama ile interseks bireylerin yaşam hakkı, sağlık hakkı ve beden bütünlüğü gibi temel hakları yeniden gündeme geldi. 2023’te bu destek 56 ülkeye kadar çıktı ve zemin, nihai karar için hazırlandı.
Kararın İçeriği: Net Tanım, Açık Hedefler
Kararın en dikkat çekici yönü, “interseks” teriminin uluslararası düzeyde ilk kez açık biçimde tanımlanması oldu: Doğuştan cinsiyet özellikleri tipik erkek ya da kadın bedenine uymayan bireyler olarak ifade edilen interseks kişiler, tüm toplumlarda var.
Karar metni, bu kişilerin yaşamları boyunca karşılaştığı ayrımcılık, dışlanma, şiddet ve rıza dışı tıbbi uygulamalarıaçıkça insan hakları ihlali olarak tanımlıyor. Özellikle çocuklara yönelik tıbben gereksiz ameliyatlar, geri döndürülemez zararlar doğurabileceği için, karar bu müdahalelerin “zararlı uygulama” olduğunu vurguluyor.
Eylem Planı: Rapor ve Panel Geliyor
Karar, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ni (OHCHR) görevlendirerek, interseks bireylerin karşılaştığı ayrımcılık ve şiddet uygulamaları ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırlanmasını ve Eylül 2025’te 60. İnsan Hakları Konseyi Oturumu’nda bir panel tartışması düzenlenmesini öngörüyor. Bu süreç, devletlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri için teknik bilgi ve iyi uygulama örnekleri sunacak.
Sivil Toplumdan Güçlü Katkı ve Tepkiler
Karar, 35 interseks öncülüğündeki kuruluş tarafından “dönüm noktası” olarak nitelendirildi. Sivil toplum, bu kararla birlikte devletlerin artık interseks bireylerin haklarını görmezden gelemeyeceğini ve somut adımlar atmak zorunda kalacağını ifade ediyor.
Ancak süreçte her ülke aynı şekilde yaklaşmadı. Bazı ülkeler, “interseks” teriminin tıbbi değil politik olduğunu savunarak, “cinsiyet gelişim bozukluğu” gibi alternatif ifadelerin kullanılmasını önerdi. Bu ülkeler arasında Endonezya, Malezya, Katar gibi isimler dikkat çekerken, karar 23 çekimser oya karşılık 20 lehte oyla kabul edildi. Hiçbir ülke ret oyu kullanmadı.
Sonuç ve Beklentiler
BM kararları her ne kadar hukuki bağlayıcılığa sahip olmasa da, uluslararası insan hakları standartlarının belirlenmesinde ve ülkelerin iç hukukunda değişim yaratılmasında büyük rol oynuyor. 55/14 sayılı karar, interseks bireylerin haklarının küresel ölçekte tanınması için güçlü bir temel oluşturdu.
Önümüzdeki aylarda sunulacak OHCHR raporu ve düzenlenecek panel, bu alanda farkındalığın artmasına, somut politika önerilerinin şekillenmesine ve ulusal düzeyde yasal reformlara katkı sunacak.
Bu karar, yalnızca bir belge değil; interseks bireylerin görünürlüğünün ve haklarının uluslararası sistemde yer bulması yolunda tarihi bir eşik olarak kabul ediliyor.
Raporun İngilizce orijinali için: https://ilga.org/wp-content/uploads/2025/04/intersex_resolution_55_14_report.pdf